Türkiye’nin Ekonomik Gücüyle Dış Borçlanma Faizleri Adım Adım Düşüyor

Borçlanma ihalelerinde yaşanan güven artışı, ekonomiye yatırımcı ilgisini yeniden canlandırdı.

Türkiye’nin Dış Borçlanma Maliyetleri Azaldı

AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, son bir haftada Türkiye’nin dış borçlanma maliyetleri belirgin şekilde azaldı. Eximbank, Türkiye Varlık Fonu (TVF) ve Hazine’nin yurt dışı borçlanma ihalelerinde toplam 4 milyar dolar dış kaynak temin edildi. Toplam talep ise 23,8 milyar dolar oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 8 Şubat’ta gerçekleştirilen 3 milyar dolarlık eurobond ihracı, büyük ilgi gördü. Söz konusu tahvilin kupon oranı yüzde 7,625, getirisi ise yüzde 7,875 seviyesinde oldu. İhraca yaklaşık 300 yatırımcı katıldı ve talep toplam ihraç tutarının 3 katından fazla oldu.

Eurobond ihracının ilk getiri beklentisi, yüzde 8,375 seviyesinde piyasaya duyurulmuştu. Ancak, gelen güçlü yatırımcı talebi karşısında gösterge getiride 50 baz puanlık aşağı yönlü revizyon yapıldı ve ihracın nihai getirisi yüzde 7,875 seviyesinde gerçekleşti.

Bu ihraç, son yıllarda yapılan ihraçlarla kıyaslandığında ilk getiri beklentisinden aşağı yönlü yapılan revizyonun en yüksek seviyede gerçekleştiği ihraçlardan biri oldu. Ayrıca, yeni yapılan ihracın ABD Hazine tahvil getirisi ile arasındaki fark (spread) 371 baz puan olarak gerçekleşti. Bu fark, Şubat 2020’de gerçekleştirilen ve benzer vadedeki ABD Hazine tahvili üzerine 298 baz puan ödenen 5 yıl vadeli ihraçtan bu yana en düşük seviyedeki prim farkına işaret ediyor.

Ocak 2023’te yapılan bir önceki 10 yıl vadeli ABD doları cinsi ihraçtaki getiri yüzde 9,750, prim farkı ise (spread) 619 baz puan olurken, bu ihraçta gerçekleşen seviyeler (sırasıyla yüzde 7,875 ve 371 baz puan), son dönemde yatırımcıların Türkiye’de uygulanan daha ortodoks ve kural bazlı ekonomi politikalarına artan güvenine işaret ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomi programına olan desteği ve yabancı finansal kuruluşların raporlarında programa yönelik olumlu söylemleri, Türkiye’ye ve uygulanan programa güvenin tekrar tesis edilmesini sağlayarak yatırımcı ilgisini artırdı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, daha önce yaptığı bir açıklamada, programın sağladığı güvenle Türkiye’nin dış borçlanma maliyetlerini daha da aşağı çekecek çalışmaları sürdürdüklerini kaydetmişti.

Kasım 2022’de 5 yıl vadeli ABD doları cinsi ihracın getirisi yüzde 10, fark ise 561,4 baz puan seviyesinde gerçekleşmişti. Yapılan son ihraca bakıldığında, vadenin 2 katına çıkarılmasına karşın gerek getiri gerekse prim farkının belirgin biçimde iyileştiği görülüyor.

Yeni yapılan ihracın yatırımcıya getirisi, Şubat 2022’den bu yana gözlenen en düşük seviyeye işaret etti. İhracın vadesi 10 yıl 3 ay olup söz konusu vade, Eylül 2021’de yapılan 12 yıl vadeli ihraçtan bu yana Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uluslararası sermaye piyasalarında gerçekleştirilen en uzun vadeli ihraç niteliği taşıyor.

Son ihraç, son yıllarda yapılan ihraçlar arasında yatırımcılar tarafından en yüksek talep gösterilenlerden oldu.

Türkiye’nin kredi risk primi (CDS), 311 baz puan seviyelerinde seyrediyor. 28 Aralık 2023’te 283 baz puan seviyesi ile Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i Şubat 2021’den itibaren en düşük seviye kaydetmişti.CDS’te yılbaşından bu yana kısmi artış görülmesine karşın ekonomik programa duyulan güvenin etkisi, ekonomi yönetiminin finansal istikrarın korunması için bütüncül bir yaklaşımla çalışmalarını sürdürmesi, TL varlıklara artan talep ve yabancı ilgisinin etkisiyle Türkiye’nin CDS’i tekrar düşüşe geçti.

Finanstek, finans dünyasındaki güncel gelişmeleri okuyucularına sunarken, yatırım tavsiyesi olmadığını belirtip, sağlanan bilgilerin kendi araştırmalarıyla değerlendirilmesi gerektiğini vurgular; sitedeki bilgilerden kaynaklanan zararlardan sorumlu tutulamaz ve okuyucuların herhangi bir finansal işlem yapmadan önce kendi risk analizlerini yapmalarını önerir.