TCMB’den Sert Mesaj: “Ne Gerekirse Yapacağız!”

TCMB Başkanı Fatih Karahan, “Gelişmekte Olan Piyasalarda Merkez Bankası Yönetimi” Etkinliğinde Konuştu

Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü (PIIE) ve Dış İlişkiler Konseyi (CFR) tarafından düzenlenen “Gelişmekte Olan Piyasalarda Merkez Bankası Yönetimi” başlıklı etkinlikte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan konuştu.

Karahan, Türkiye’nin makroekonomik ortamda karşı karşıya olduğu ana sorunun enflasyon olduğunu vurguladı ve enflasyonla mücadelenin kritik olduğunu belirtti.

“Enflasyonu düşürmeyi hedefliyoruz ve geçen Haziran ayında geniş kapsamlı bir sıkılaştırma programı başlattık.” diyen Karahan, o tarihten bu yana politika faizinin yüzde 50’ye çıkarıldığını ifade etti. Karahan, bunun talepte belirli bir normalleşme sağladığını söyledi.

Karahan, aylık enflasyonun Aralık ayı boyunca düşüş gösterdiğini ancak asgari ücret artışları nedeniyle son aylarda artış yaşandığını belirtti. “Genel olarak 2023 için yüzde 36, 2024 için yüzde 14 ve 2026 için yüzde 9 olarak belirlediğimiz enflasyon hedefimize doğru ilerliyoruz. Tek haneli rakamlara dönmeyi amaçlıyoruz.” diye konuşan Karahan, Türkiye’nin enflasyonda yüzde 5 hedefine geri dönmek istediğini vurguladı.

Karahan, önemli bir sıkılaştırma uygulandığını ve talebin ılımlı seyrettiğini ifade ederek, Merkez Bankası’nın mevcut duruşunun uygunluğunu değerlendirmek için gelen verileri izlediğini söyledi.

“Dezenflasyon Konusunda Ciddiyetimizi Gösterdik”

TCMB Başkanı Karahan, öncelikli hedeflerinin politika faizini para politikasının yeniden temel aracı haline getirmek olduğunu belirterek, “Ne gerekiyorsa yapacağımızın sinyalini her zaman verdik. Piyasaların beklediğinden çok daha büyük bir sıkılaştırma uyguladık ve dezenflasyon konusundaki ciddiyetimizi gösterdik.” dedi.

Karahan, “Piyasa katılımcıları, enflasyonun bu yıl sonunda hedefimiz olan yüzde 36 olmasını bekliyor. Bu, temel olarak hedefimize 3 aylık bir gecikmeyle ulaşacağımıza inandıkları anlamına geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Karahan, bundan sonraki stratejilerinin ve en önemli önceliklerinin enflasyonla mücadele ve piyasa koşullarına bağlı olarak mümkün olduğunca rezerv biriktirmek olduğunu söyledi.

Karahan, jeopolitik risklerin ve büyük merkez bankalarının para politikalarının Türkiye için iki endişe kaynağı olduğunu belirtti. ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirim planı olmadığını ve bunun politika oluşturmada daha temkinli bir yaklaşım anlamına geldiğini söyledi.