IEEFA: Küresel LNG Piyasalarında Uzun Soluklu Arz fazlasının Beklendiği Öngörülüyor

LNG talebinin düşüklüğü ve artan ihracat kapasitesi, 2028’e kadar arz fazlası dönemini işaret ediyor.

Uluslararası LNG Piyasasında Talep ve Arz Dinamikleri Değişiyor

Uluslararası düşünce kuruluşu Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA) Küresel LNG Görünümü raporu, büyük LNG ithalatçı ülkelerin talebinde düşüş öngörüyor. Avrupa, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler, 2030’a kadar LNG talebini azaltmayı hedefliyor.

Bu talebin azalmasına karşılık, küresel LNG tedarikçileri yeni arz akışını absorbe etmek ve düşen ithalat hacimlerini telafi etmek için gelişmekte olan piyasalara daha fazla bağımlı hale gelebilir. Ancak bu ülkelerde LNG talebinin sürekli olarak artacağı garanti edilemiyor.

Avrupa’da, enerji verimliliği önlemleri ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimindeki artış, 2021’den bu yana gaz talebini %20 düşürdü. Çin, dünyanın en büyük LNG ithalatçısı olarak konumunu yeniden kazanmış olsa da yerel doğal gaz üretimi ve ek boru hattı ithalatı, LNG talebindeki artışı sınırlayabilir.

Güney Asya’da, LNG fiyatlarındaki dalgalanmalar ve finansal zorluklar kısa vadede LNG talebinin büyümesini engelleyebilir. Güneydoğu Asya’da ise LNG altyapısındaki gecikmeler talep büyümesini baskılayabilir.

Bu talebe yönelik belirsizlikler ve 2028’e kadar küresel LNG ihracat kapasitesindeki büyük artış, piyasaları uzun vadeli bir arz fazlası dönemine taşıyabilir. Küresel LNG ihracat kapasitesinin önümüzdeki 5 yıl içinde %40 artması ve sıvılaştırma kapasitesinin 666,5 milyon tona ulaşması bekleniyor. Şu anda inşa halinde olan 193 milyon ton kapasiteli LNG projeleri, bu artışı sağlayacak.

En büyük kapasite artışlarının ABD ve Katar’da gerçekleşmesi bekleniyor. Bu büyüme, Avustralya’nın dünyanın en büyük üçüncü LNG tedarikçisi konumunu kaybetmesine yol açabilir. Ayrıca Rusya, Kanada ve Afrika’da da önemli sayıda LNG projesi inşa ediliyor.

Finanstek, finans dünyasındaki güncel gelişmeleri okuyucularına sunarken, yatırım tavsiyesi olmadığını belirtip, sağlanan bilgilerin kendi araştırmalarıyla değerlendirilmesi gerektiğini vurgular; sitedeki bilgilerden kaynaklanan zararlardan sorumlu tutulamaz ve okuyucuların herhangi bir finansal işlem yapmadan önce kendi risk analizlerini yapmalarını önerir.