Akdeniz ve Bozkırlar: Susuzluk Tehlikesi Çanları Çalıyor

Kıt su kaynakları ve artan nüfus, yaklaşan su krizinin habercisi.

Dünya Su Günü vesilesiyle Biruni Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Çelik, dünya çapındaki nüfus artışının ve durgun su kaynaklarının ufukta ciddi bir su krizine işaret ettiğine dikkat çekti.

Nüfus Artışı ve Su Sıkıntısı

Prof. Dr. Fatma Çelik, “Dünya nüfusunun artışı ve değişmeyen su kaynakları, gelecekte önemli bir su krizine yol açabilir. Su tüketim oranımız artarken, geleceğimiz için çözümler bulmakta gecikiyoruz” ifadelerini kullandı.

İklim Değişikliği ve Su Güvenliği

Çelik, iklim değişikliğinin insanlık için en büyük tehditlerden biri olduğunu belirtti. Nüfusun ve ekonomik faaliyetlerin yoğunlaştığı bölgelerde iklim değişikliğinin daha yıkıcı sonuçlar doğuracağına vurgu yaptı.

Çevresel ve Sosyal Sorunların Kökeni

“Doğal kaynakların tahrip edilmesi yoksulluk, yetersiz sağlık, gıda güvenliğindeki eksiklikler, biyolojik çeşitliliğin kaybı, su kıtlığı ve kaçınılmaz göçler gibi ekonomik, sosyal ve çevresel sorunlara yol açmaktadır” diye konuştu Çelik.

Su Kirliliği ve Hastalıklar

Çelik, yağışların azalmasının su kaynaklarını ve toprağı olumsuz etkilediğini vurguladı. “İklim değişikliğinden kaynaklanan artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, kuraklıkların sıklığını ve şiddetini artırıyor. Ayrıca kirli suyun okyanuslara akması, uzaktaki ekosistemleri de tehdit ediyor. Temiz suya erişim sağlık için hayati önem taşıyor, ancak artan kirlilik su kaynaklı hastalıkları artırıyor” dedi.

Toprak Kirliliği ve Bozulması

Prof. Dr. Fatma Çelik, tarımda aşırı gübre ve ilaç kullanımının iç suları kirlettiğini ve toprakları ağır metallerle zehirlediğini ifade etti. “Dünyanın kurak alanlarının %70’i tahrip oldu ve yılda 24 milyar ton üst toprak kayboluyor” şeklinde bilgi verdi.

Drenaj Sistemlerinin Önemi

Çelik, yüzeysel sulamanın olduğu alanlarda drenaj sistemlerinin toprak ve su kaynaklarını korumak için çok önemli olduğuna dikkat çekti. Aşırı su kullanımının toprağın tuzlanmasına neden olduğunu ve tarım arazilerini tehdit ettiğini vurguladı.

Risk Altındaki Bölgeler

“Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Bölgesi ile tropik ve subtropik bozkır ekosistemleri kuraklığa karşı oldukça hassastır” diyen Çelik, gelecekte bu bölgelerin önemli ölçüde risk altında olacağına işaret etti.

Finanstek, finans dünyasındaki güncel gelişmeleri okuyucularına sunarken, yatırım tavsiyesi olmadığını belirtip, sağlanan bilgilerin kendi araştırmalarıyla değerlendirilmesi gerektiğini vurgular; sitedeki bilgilerden kaynaklanan zararlardan sorumlu tutulamaz ve okuyucuların herhangi bir finansal işlem yapmadan önce kendi risk analizlerini yapmalarını önerir.