Türkiye’nin JES Hamlesi: 5 Yılda 15 Milyar Dolarlık Yatırım

Türkiye’de Jeotermal Enerji: Yenilikçi Teknolojiler ve Yabancı Yatırımcıların İlgi Odağı

Türkiye’deki jeotermal enerji sektörü, yenilikçi teknolojilerin uygulanmasıyla küresel örnekler arasında öne çıkıyor ve yabancı yatırımcıların dikkatini çekiyor.

Jeotermal enerji üretimine yönelik sondaj teknikleri, enerjinin elektrik üretiminin yanı sıra ısıtma ve soğutma gibi alanlarda kullanılmasını sağlayan entegre sistemler ve ileri depolama teknolojileri, sektördeki öne çıkan yeniliklerdir.

JESDER Başkanı’ndan Açıklamalar

JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, “Türkiye’deki JES yatırımlarında dünyanın en modern teknolojileri kullanılıyor” dedi.

Son 15 yılda elde edilen tecrübenin yatırımcılar için önemli olduğunu vurgulayan Şentürk, yabancı yatırımcıların artan ilgisi ve maliyetlerin düşmesiyle Türkiye’de jeotermal santral yatırımlarının 4 bin megavat elektriğe (MWe) ulaşmasını beklediklerini ifade etti.

“Jeotermal teknolojisinin gelişip ucuzlamasını göz önünde bulundurursak, yatırım miktarı daha da artacaktır” diyen Şentürk, yerli üretime ve teknoloji gelişimine odaklanmanın yatırımcılar için maliyetleri düşürdüğünü vurguladı.

JES’lerin Çevresel Faydaları

Şentürk, JES’lerin atıksız elektrik üretimiyle öne çıktığını vurgulayarak, “Bu santraller, sondaj süreçlerinde çevreye zarar vermez” dedi.

Tüm sondajların dünya standartlarında teknolojilerle ve çevre mevzuatına uygun olarak yapıldığını belirten Şentürk, sondaj derinliklerinin 2 bin 500 ila 5 bin metre arasında değiştiğini ve maliyetlerin 3 ila 6 milyon dolar arasında olduğunu belirtti.

Türkiye’nin Lityum Zenginliği

Şentürk, jeotermal kaynakların sağladığı lityum hakkında şunları söyledi: “Sahadaki jeokimyaya bağlı olarak akışkandan elde edilen lityum miktarı değişir. Bu nedenle, bölgesel çalışmalar ve detaylı hesaplamalar gereklidir.

Halihazırdaki jeotermal santrallerimizden elde edilecek lityum ile bu değerli mineralin çıkarılmasına önemli katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.” dedi.

Türkiye’nin lityum rezervleri açısından 25. sırada yer aldığını ve lityum talebinin artmaya devam edeceğini vurgulayan Şentürk, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, kıymetli madenlerin araştırılmasına yönelik çalışmalar yürütüyor. Bu projeler sayesinde lityum eldesinde ilerleme kaydedip endüstriyel kullanıma geçirebiliriz” dedi.

Jeotermal Enerjinin Çok Yönlülüğü

Şentürk, jeotermal kaynakların elektrik üretiminden kıymetli maden ve mineral eldesine kadar birçok alanda kullanıldığını vurgulayarak, Ar-Ge ve finansal destekle Türkiye’nin geleceğinde önemli bir rol oynayacağını belirtti.

Şu anda 65 lisanslı JES’in 1691 megavat kurulu güçle faaliyet gösterdiğini belirten Şentürk, santraller için bugüne kadar 7 milyar dolarlık yatırım yapıldığını ve gelecek 5 yılda bu rakamın 15 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi.

Jeotermal kaynak işletme ruhsatları için yatırımcıların yaklaşık 1 milyar dolar ödediğini belirten Şentürk, santrallerin devlete yılda 600 milyon dolarlık vergi ve ödeme yaptığını vurguladı.

Santrallerin inşasında %70 yerli makine ve aksam kullanıldığını kaydeden Şentürk, yerli üretime ve teknoloji gelişimine odaklanmanın maliyetleri düşürdüğünü söyledi.